İç hava kalitesi: rekabet avantajı elde etmenin bir yolu
Temizlik… Çekicilik… Konforlu yataklar… Tesisler… Bir oteli değerlendirmek için ana kriterler açık olsa da, artık göz ardı edilemeyecek bir başka kriter daha var: iç mekan hava kalitesi. Ve müşteriler, odalarının çok sıcak mı yoksa soğuk mu olduğuna karar vermek, hava kalitesini içsel olarak değerlendirmekten daha kolay olmasına rağmen, artık buna giderek daha fazla dikkat ediyor. Her ne olursa olsun, sağlıklı ve kokusuz havayı solumak şüphesiz ki refahımıza katkıda bulunur.
Müşterilerin nefes alabildiği şehir otelleri!
Her yerde olduğu gibi bir otelde de sağlıklı ve düzenli olarak yenilenen hava, tüm sakinlerin, yani müşterilerin ve personelin sağlığına katkıda bulunur. İyi filtrelenmiştir, alerjenlerle savaşır, kirleticilerin yayılmasını önler ve bir otel odasında kabul edilemez olan küf kokusu gibi hoş olmayan kötü koku deneyimini önler!
Düzenli olarak ince partikül kirliliği dönemleriyle karşı karşıya kalan şehirlerde, bir otelde soluduğumuz havanın kirli olmadığını ve orada geçirilen gecelerin gerçekten faydalı olacağını bilmek çok önemli hale geldi. Artan sayıda otel klima santralleri ile donatılırken, hava kalitesi gözetim prosedürleri de uygulamaya konmuştur.
Oteller için hava filtreleri: performans ve maliyet tasarrufu
ANKAİR Filter, mümkün olan en yüksek iç mekan hava kalitesini sağlamak için tasarlanmış Maliyet Tasarrufu filtre serisini üretir ve pazarlar. F7 ve F9 filtreler, kirli havaya dayanıklı malzemeleri sayesinde hem performans hem de enerji tasarrufu ihtiyacını karşılar. Bir otelin her bölümü, gereksinimin niteliğine bağlı olarak uygun hava filtrelemesinin konusu olabilir: odalar, mutfaklar, lobi veya restoranlar.
İç ortam havası için giderek daha katı gereksinimler
Hava kalitesinin bir halk sağlığı sorunu haline gelmesiyle birlikte, yönetmelikler artık çok sayıda halka açık binada hava kalitesi gözetimi zorunlu kılmaktadır. Okullar ve çocuk bakım merkezleri ilgili ilk kamuya açık binalardı ve 2023 yılına kadar, özellikle çocuklar ve yaşlılar olmak üzere toplumun daha “savunmasız” üyeleri tarafından erişilebilen tüm binaların yasal gerekliliklere uyması gerekecek. Oteller ve restoranlar ancak çok talepkar hale gelebilecek düzenlemelerin getirilmesinden önce hareket ederek kazanabilir.